TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.14627/9
Browse
Browsing TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu by WoS Q "N/A"
Now showing 1 - 20 of 31
- Results Per Page
- Sort Options
Article Citation Count: 0Adolesan Sporcularda Olumlu Beden İmgesi ile Mükemmeliyetçilik İlişkisinde Öz Şefkatin Aracılık Rolünün Spor Türüne Göre İncelenmesi(2024) Güngören, Fatma Eda; Aşçı, F. HülyaBu çalışmanın amacı adolesan sporcularda olumlu beden imgesi ile mükemmeliyetçilik ilişkisinde öz şefkatin aracılık rolünün spor türüne göre incelenmesidir. Çalışmaya İstanbul ilindeki kulüplerde bireysel ve takım sporlarıyla uğraşan, en az 2 yıl spor deneyimi olan 381 (x̄yaş=15,95± 1,05) kız sporcu katılmıştır. Çalışmaya katılan sporculara Kişisel Bilgi Formu, Beden Değeri Ölçeği-2; Öz Şefkat Ölçeği-Kısa Formu ve Spora Özgü Çok Boyutlu Mükemmeliyetçilik Ölçeği uygulanmıştır. Verilerin analizi Process Macro eklentisi aracılığıyla IBM SPSS kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmada aracılık ilişkisini incelemek amacıyla oluşturulan modelleme ‘Koşullu Süreç Modeli’ kullanılarak incelenmiştir. Analiz sonuçlarına göre, mükemmeliyetçiliğin kişisel standartlar (B=-0,16; p<0,00), hatalarla aşırı ilgilenme (B=-0,33; p<0,05), algılanan ebeveyn baskısı (B=-0,13; p<0,05) ve algılanan koç baskısı (B=-0,20; p<0,05) alt boyutları ile öz şefkat arasında negatif ilişki vardır. Mükemmeliyetçiliğin kişisel standartlar (B= 0,38; p<0,05) alt boyutu olumlu beden imgesi ile pozitif ilişkiliyken, hatalarla aşırı ilgilenme (B=0,04; p>0,05), algılanan ebeveyn baskısı (B=0,14; p> 0,05), ve algılanan koç baskısı (B=0,01; p> 0,05), olumlu beden imgesi arasındaki ilişki anlamlı bulunmamıştır ve tüm bu ilişkilerde spor türü düzenleyici role sahip değildir. Ayrıca, bulgular öz şefkatin; kişisel standartlar, hatalarla aşırı ilgilenme, algılanan ebeveyn baskısı ve algılanan koç baskısı ile olumlu beden imgesi arasındaki ilişkiye aracılık ettiğini, bu aracılık etkisinde spor türünün düzenleyici rolü olmadığını göstermiştir. Sonuç olarak, adolesan sporcuların mükemmeliyetçilik düzeyleri öz şefkatten etkilenerek onların, olumlu beden imgesi düzeylerini etkilemektedir ve bu etkiler sporcuların bireysel veya takım sporu ile uğraşmalarına göre değişmemektedir.Other Citation Count: 0Aktivist Reklamlara Yönelik Y ve Z Kuşağının Tutumunun Satın Alma Niyetine Etkisi(2024) Ugur, Hülya; Tosun, Nurhan ZeynepTüketicilerin beklenti ve istekleri doğrultusunda markaların toplumsal konuları gündeme getirerek yeniden canlanması ve eşitlik, adalet gibi temel ve varoluşsal konuları içeren reklam mesajları, yeni bir reklam paradigmasının ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Aktivist reklamcılık olarak ifade edilen bu yaklaşım markaların reklam kampanyalarında hedef kitlelerine toplumsal ve sosyal konulara yönelik mesajlar iletmelerini içermektedir. Özellikle toplumsal ve sosyal konularda daha duyarlı olan ve markalardan farklılıklar bekleyen Y ve Z kuşakları için markaların aktivist bir duruş sergilemeleri büyük önem taşımaya başlamıştır. Bu doğrultuda bu çalışma, yeni bir reklamcılık akımına ışık tutan aktivist reklamlara yönelik tutumların satın alma niyeti üzerindeki etkisini değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda çalışmada reklama yönelik tutum oluşumu üzerinde önemli bir etkiye sahip olan (a) reklam değeri, (b) güvenilirlik (c) bilgilendiricilik, (d) aldatıcılık, (e) eğlendiricilik ve (f) rahatsız edicilik tutum değişkenlerinin aktivist reklama yönelik tutum ve satın alma niyeti üzerindeki etkisi de irdelenmiştir. Bu bağlamda çalışmada nicel araştırma yöntemlerinden biri olan anket tekniği kullanılarak 417'si Y kuşağı ve 417'si Z kuşağı olmak üzere 834 birey anket çalışmasıyla değerlendirilmiştir. Y ve Z kuşağı katılımcıları bağlamında aktivist reklamlara yönelik tutumların satın alma niyeti üzerindeki etkisi değerlendirildiğinde, regresyon analizinin bağımlı değişken (satın alma niyeti) ile bağımsız değişken (reklama yönelik tutum) arasındaki etkileşimi anlamlı bir şekilde ortaya konmuştur. Ayrıca reklama yönelik tutum oluşumunda önemli rol oynayan tutum değişkenleri boyutlarının aktivist reklama yönelik tutum ve satın alma niyeti üzerindeki etkisi değerlendirildiğinde, bağımlı değişkenler (tutum, satın alma niyeti) ile bağımsız değişkenler (reklam değeri, bilgilendiricilik, aldatıcılık, eğlendirici ve rahatsız edici, güvenilirlik) arasındaki etkileşimi açıklayan regresyon analizinin de anlamlı sonuçlar verdiği görülmektedir.Article Citation Count: 0Antimicrobial Effect of Drinkable Lugol Solution(2024) Tunç, Ayşe Karacalı; Sarıtaş, Büşra Merve; Marzi, Mahdi; Dursun, Feray; Kaya, ŞevinThe death rates due to infection in patients receiving long-term antibiotic treatment and hospitalized patients are quite alarming. Treatment of multidrug-resistant strains of Acinetobacter baumannii, Klebsiella pneumoniae, Escherichia coli, Pseudomonas aeruginosa and Staphylococcus aureus, which cause widespread nosocomial infection, has become a global problem. Alternative treatment methods are needed for these species, which use all their resistance mechanisms day by day. Recently, it has been seen that iodine (lugol) solution has been used in the treatment of many infections. Significant results are observed, especially for nosocomial and wound infections. The literature on the antimicrobial effect of Lugol solution is very limited. In order to scientifically support such treatments, we aimed to investigate the antimicrobial effect of lugol on resistant bacteria in a laboratory environment. In our laboratory, we have previously isolated Acinetobacter baumannii, Shigella sonneii, Escherichia coli, Pseudomonas aeruginosa and Staphylococcus aureus strains with known antibiotic resistance. For these isolates, the agar dilution method prepared with different concentrations of lugol and the Broth Microdilution Method were used. As a result of our study, it was observed that drinkable Lugol solution affects multidrug-resistant microorganisms at very low concentrations. Thus, Lugol's success in infection treatments will be scientifically supported.Article Citation Count: 0Avrupa Birliği ve Türkiye’de Sivil Toplumun Son On Yılı: Sivil Alanın Daralması Tartışmalarına Karşılaştırmalı Bir Bakış(2024) Köseoğlu, Nihan Akıncılar; Duygulu, ŞirinAdalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik hedefi doğrultusunda 2002 yılında ilk kez iktidara geldiğinde reform, demokratikleşme ve Avrupalılaşma sürecine odaklanmıştır. Türkiye'de sivil toplumun daha da gelişmesi, Kopenhag Siyasi Kriterlerinin yerine getirilmesinde çok önemli bir rol oynamaya başlamıştır. Bu reform süreci 2005 yılında yavaşlamış ve Türkiye 2011 yılında ‘Avrupalılaşmama’ olarak adlandırılan yeni bir döneme girmiştir. AKP’nin AB üyelik vizyonundan kademeli olarak uzaklaşması ve genel demokratik gerileme, sivil alanın daralmasının arkasındaki ana nedenler olarak kabul edilmektedir. Ancak sivil toplumun mevcut sorunlarını açıklamada yapısal ve bağlamsal yerel faktörlere odaklanan savlar, resmin bir bölümüne ışık tutmaktadır. Sivil toplumun AB içinde karşı karşıya kaldığı sorunların, özellikle de demokratik gerilemenin bir sonucu olarak sivil alanın dünya genelinde daralmasının da altı çizilmelidir. Böyle bir bakış açısı, yalnızca karşılaştırmalı analiz için bir temel sağlamakla kalmaz, aynı zamanda AB'nin Türkiye’deki sivil toplumun üzerindeki etkisini sınırlayan daha geniş dinamiklerinin daha iyi anlaşılmasına da yardımcı olur.Article Citation Count: 0Avrupa’da Dijital Etik, İnsan Hakları Bağlamında Yapay Zekâ ve Algoritmik Ayrımcılık(2024) Köseoğlu, Nihan Akıncılar; Çetin, BelginMakale, Yapay Zekâ (YZ) kaynaklı insan hakları ihlallerini ortaya koymayı amaçlamaktadır. YZ kullanımının etik çerçeve içinde gerçekleşmediği durumlarda insan hakları ihlallerinin ortaya çıktığını/çıkacağını iddia eden bu makale, önce YZ etiği ve dijital etik kavramlarının üzerinde durmaktadır. Makalenin kapsamı gereği, YZ etiğini meydana getiren Avrupa’da YZ ve insan hakları konulu yasal düzenlemeler temel alınmakta; ayrıca hakime/avukata ve bireylere yardımcı olan YZ uygulamalarından kısaca bahsedilerek, Avrupa’daki robot hakim uygulamalarına odaklanılmaktadır. Dolayısıyla makalenin sınırlılığı kapsamında, dijital etik ve YZ etiğinden bahsedildikten sonra, insan hakları bağlamında yapay zekâ kullanımı, başta Avrupa Birliği (AB) olmak üzere, OECD ve Avrupa Konseyi’nin hazırladığı yasal düzenlemeler, yapay zekâdan kaynaklanan insan hakları ihlalleri, yapay zekâ uygulamalarının ayrımcılık yasağı üzerindeki etkileri ve yeni bir ayrımcılık türü olarak algoritmik ayrımcılık konularına değinilmektedir. Türkiye’deki akademik çalışmalara bakıldığında, algoritmik ayrımcılık konulu henüz yeterli çalışma bulunmadığından, makalenin sunacağı akademik katkı yenilikçi olacaktır. Bu konuda -özellikle son birkaç yılda azımsanmayacak sayıda- Türkçe yayınlanmış diğer çalışmalar incelendiğinde, sanal mahkemeler, hakime/avukata ya da bireylere yardımcı olan yapay zekâ ve robot hakim yapay zekâ uygulamalarının tüm dünya genelindeki örneklerinin ele alındığı görülmektedir. Bu çalışmanın özgün değeri, YZ kaynaklı insan hakları ihlallerini önlemek için Avrupa’da YZ etiğinin oluşturulma sürecine odaklanmasındadır. Sonuç olarak, Avrupa’da YZ etik kurallarının oluşturulması, yaygınlaştırılması ve uygulanması süreci tamamlanmadıkça YZ kaynaklı insan hakları ihlallerinin devam edeceği kanısına varılmaktadır.Article Citation Count: 0Child And Adolescent Mindfulness Measure Turkish Validity And Reliability Study;(Galenos Publishing House, 2024) Bilaç, Ö.; Dikeç, G.; Akyol, C.K.; Kale, M.K.; Sapmaz, Ş.Y.; Kandemir, H.; Aydemir, Ö.Objectives: The number of studies on mindfulness in children and adolescents has rised in recent years, and it is crucial to evaluate the mindfulness-based interventions applied with standardized measurement tools. This aim of this study was to make the Turkish language validity and reliability of the Child and Adolescent Mindfulness Measure (CAMM), which can be used in children and adolescents about mindfulness, which has been very well-liked in recent years, and which has validity and reliability in many languages, and to bring it into our language for the ages of 9-18. Materials and Methods: The total sample of the current study consisted of 156 children and adolescents, 48 of whom were children and adolescents with any mental disorderdiagnosis according to Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders-5 (DSM-5). One hundred eight of them did not have any mental disorders diagnosis according to DSM-5, who had only periodic problems or were brought for counseling. Results: In the reliability analysis of the scale, the Cronbach’s alpha coefficient was found to be 0.76 for the whole scale. In test-retest reliability two weeks apart, the two measurements have a strong correlation between the measurements (r=0.634 p<0.0001). Conclusion: In conclusion, our findings show that the Turkish version of the CAMM is a valid and reliable measurement tool for the 9-18 age group. © 2024, Galenos Publishing House. All rights reserved.Article Citation Count: 0Determination of the Factors Affecting the Health and Social Lives of Individuals With Type I Diabetes During the Covid-19 Pandemic Process: a Qualitative Study(2024) Eroğlu, Nermin; Kolac, NurcanAim: This study was carried out to determine the factors affecting the health and social lives of individuals with Type I diabetes. Materials and Methods: The sample of the study consisted of 14 individuals with Type I diabetes living in Istanbul province. The quantitative data of the study were collected using a personal information form, and the qualitative data were collected through two open-ended questions. Results: Content analysis was used to evaluate qualitative data. The mean age of the individuals with Type I diabetes was 36.1% (n=14) years. As a result of the content analysis, two main themes and eight sub-themes were determined. Accordingly, the themes were negative emotions towards the illness and fear of being unable to maintain health during the pandemic process. Conclusion: In this study, individuals with Type I diabetes were found to have negative thoughts and to experience anxiety and fear about their health due to the COVID-19 pandemic. During the pandemic process, they were particularly affected by the inability to exercise enough and the deprivation of social life. In line with these results, the study revealed that the mental and physical needs of individuals with Type I diabetes, which is a disadvantaged group during the pandemic process. In these cases, it is recommended to develop teams that will provide support for remote chronic disease monitoring of individuals with type 1 diabetes, to train health professionals, to provide multidisciplinary support to individuals by investing in these issues, and to create emergency action plans that include all elements.Article Citation Count: 0Distribution of Respiratory Infection Viruses in 2019-2020 Season and Determination of Oseltamivir Resistance of Influenza Viruses(2024) Kaya, Tuğba; Terzi, Hüseyin Agah; Toptan, Hande; Kılbaş, Elmas Pınar Kahraman; Bayrakdar, Fatma; Cosgun, Yasemin; Altındiş, MustafaObjective: This study aimed to determine the seasonal distribution of the factor data of viral agents determined by the multiplex PCR method in routine practice in patients admitted to the hospital with upper respiratory tract infection symptoms and to detect oseltamivir resistance in viruses that are positive for Influenza A (H1N1). Methods: Nasopharyngeal swab and bronchoalveolar lavage samples of 354 patients between the ages of 0-94 who were admitted to the Sakarya University Sakarya Training and Research Hospital with symptoms of upper respiratory tract infection between 12 September 2019 and 19 February 2020 were studied with the multiplex PCR method. Oseltamivir resistance was investigated in 11 samples selected from Influenza A (H1N1) positive samples by Sanger sequence analysis method. Results: One or more respiratory viruses were identified in 233 (66%) of 354 respiratory samples evaluated. Of these, 64 (27.5%) are Influenza A/H1N1, 4 (1.7%) are Influenza A/H3N2, 24 (10.3%) are Influenza B, 64 (27.5) are Respiratory. Syncytial Virus A/B (RSV A/B), 58 (24.9%) Rhinovirus/Enterovirus, 18 (7.7%) Adenovirus, 12 (5.2%) Human Metapneumo Virus (hMPV) ), 10 (4.3%) Bocavirus, 4 (1.7%) Parainfluenza 1, 7 (3%) Parainfluenza 3, 3 (1.3%) Parainfluenza 4, 5 (2.1%) were found to be Coronavirus HKU1 and 13 (5.6%) were found to be Coronavirus NL63. More than one factor was detected simultaneously in 45 of 233 positive samples (19.3%). Oseltamivir resistance was not found in any of the 11 influenza A/H1N1 positive samples. Conclusion: No oseltamivir resistance was observed in any of the Influenza A/H1N1 positive samples evaluated in this study. Periodic analysis of influenza A/H1N1 strains for oseltamivir resistance is necessary to guide empirical treatment.Article Citation Count: 1The Effect of Whey Proteins on the Brain and Small Intestine Nitric Oxide Levels: Protein Profiles in Methotrexate-Induced Oxidative Stress(Istanbul Univ, 2022) Yılmaz Karaoğlu, Sümeyye; Tufan, Elif; Sivas, Guzin Goksun; Gokmen, Begum Gurel; Dursun, Ercan; Ozbeyli, Dilek; Tunali-Akbay, Tugba; Eczane Hizmetleri BölümüObjectives: The aim of this study was to determine the effects of whey proteins on methotrexate (MTX)-induced brain and small intestine damage. Materials and Methods: 30 Sprague Dawley rats (200-300 g) were divided into four groups: Control, control + whey, MTX, and MTX+whey. MTX was administered at 20 mg/kg (single dose) intraperitoneally to the MTX group rats, and 2 mg/kg of whey protein were administered by oral gavage for 10 days to the whey groups. Lipid peroxidation, glutathione, and nitric oxide (NO) levels, as well as glutathione-Stransferase and superoxide dismutase activities were measured in the brain and small intestine. SDS-polyacrylamide gel electrophoresis of the brain and intestine tissues were also carried out. Results: While MTX treatment caused oxidative damage in the brain and small intestine, whey protein administration ameliorated MTXinduced oxidative stress. MTX administration did not change the brain's NO level, while an increase in intestinal NO level was detected. Conclusion: MTX induced oxidative stress in the brain and small intestine changed the protein metabolism in these tissues regardless of reduced food intake. Consecutive 10-day administration of whey proteins has shown its therapeutic effect on MTX-induced brain and small intestine oxidative damage.Article Citation Count: 2Effects Of Exercise And Calorie Restriction On Brain And Testis İn Natural Aging Model;(Istanbul University Press, 2021) Hakgüder, U.; Üstündağ, Ü.V.; Tüzüner, B.A.; Genç, N.; İpekci, H.; Özçelik, R.; Emekli-Alturfan, E.The aim of our study was to examine the effects of exercise and calorie restriction on various tissue damage and antioxidant parameters in the brain and testis of rats in a natural aging model. For this purpose, male Sprague-Dawley rats were the control group (C), the elderly (A), the elderly with calorie restriction (ACR), the elderly who were exercised (AE) and the elderly who were exercised with calorie restriction (ACRE), they were divided into 5 groups. The control group was composed of three-month-old animals. The other group consisted of 15-month-old rats. Exercise and calorie restriction were applied for 6 weeks. At the end of the experiment, lipid peroxidation (LPO), nitric oxide (NO), glutathione (GSH) levels and superoxide dismutase (SOD), catalase (CAT), glutathione-S-trans-ferase (GST) and tissue factor (TF) were determined in brain and testicular tissues homogenates. As a result of the study, the A group’s brain and testis LPO, NO levels and TF activity increased, GSH levels and SOD, CAT and GST activities decreased, when compared to the C group. As a result of our study, an increase in oxidant damage was observed with TF activity in the brain and testis in the natural aging model, and positive effects of exercise and calorie restriction on the antioxidant levels in the brain were determined, especially in aging. © 2021, Istanbul University Press. All rights reserved.Article Citation Count: 0The Effects Of Panax Ginseng on Serum Oxidative Stress Following Bisphenol a Exposure(Istanbul Univ, 2024) Ede Pazarbaşı, Seren; Şener, Göksel; Dorucu, Dogancan; Sener, Goksel; Tunali-Akbay, Tugba; Eczane Hizmetleri Bölümü; Eczacılık Meslek Bilimleri BölümüObjective: Bisphenol A (BPA) is a toxic compound that causes oxidative stress by disrupting antioxidant enzymes and promoting tissue lipid peroxidation. This study aimed to examine the impacts of BPA on serum oxidative stress in rats and to detect the antioxidant feature of Panax ginseng (PxG) in reducing BPA-induced oxidative stress. Materials and Methods: Wistar Albino rats (250-300 g) were divided into control, control + PxG, BPA, and BPA + PxG groups. 50 mg/kg BPA and 100 mg/g PxG were given for six weeks. Serum total antioxidant and oxidant status, lipid peroxidation, and glutathione levels were determined. Results: BPA administration increased total oxidant status and lipid peroxidation, while PxG administration to the BPA group decreased these parameters. PxG also increased total antioxidant status and glutathione levels compared to the BPA group. Conclusion: BPA was seen to cause an increase in oxidative parameters and PxG administration to restore the oxidative stress that was generated after BPA exposure, suggesting that this may help to prevent the adverse effects caused by BPA exposure.Article Citation Count: 0Evaluation of Growth in Children Aged One- Two Years: a Cross- Sectional Study(Istanbul Univ, 2022) Garipağaoğlu Denizhan, Muazzez; Simsek, Tugce; Garipagaoglu, Muazzez; Beslenme ve Diyetetik BölümüObjective: The study was conducted to evaluate growth in children aged 1-2 years. Methods: In this study conducted with 302 children and their mothers, data on children and their families were obtained using a questionnaire. Z-scores were determined by measuring the weight and height of the children, and these were compared with percentile curves developed for Turkish children. Energy and macronutrient consumption were determined by taking a daily food consumption record for each child. Results: The average age, birth weight and height of children were 18.6 +/- 3.2 months, 3.2 +/- 0.5 kg and 50.0 +/- 2.3 cm, respectively. Their current weight and height were determined as 11.4 +/- 1.6 kg and 80.6 +/- 6.5 cm. It was observed that 85.6% of the children had normal body weight, 69.5% normal BMI and 56.2% normal height z score. It has been determined that body weight and height z-scores are higher in girls compared to boys (22.1%, 32.6% and 24.7% respectively in + 2SD). Body weights of children with high monthly income were also found to be significantly higher (15.6% in + 2SD, p=0.038). Conclusions: It has been concluded that the standards, gender and the economic status of the family in this age period are effective on childrens' growth.Article Citation Count: 0Geleneksel Yaşta Olan ve Olmayan Psikoloji Öğrencilerinin Eğitime, Sosyal İlişkilere ve Kariyere İlişkin Görüşleri(2024) Özkılıçcı, Gökçe; Özdemir, Petek Akman; Köroğlu, RukiyeBu çalışmanın amacı psikoloji lisans öğrencilerinin bölüm ve kariyer tercihleri, üniversitedeki sosyal ilişkileri, akademik güdülenmeleri ve öğrenme süreçlerinin incelenmesidir. Fenomenolojik desenin kullanıldığı bu araştırmada 11'i geleneksel ve 11'i geleneksel olmayan psikoloji öğrencisi ile yarı-yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Tematik analizler sonucunda elde edilen bulgular, katılımcıların psikoloji eğitimi kararını almalarında en fazla kişisel ilgi/merak duygusunun etkili olduğunu ve akademik güdülenmelerinin yüksek olduğunu, arkadaş tercihlerinde benzer özelliklerin önemli rol oynadığını; çoğunluğunun eğitim yaşamlarında sorun yaşamadıklarını ve kariyerleri ile ilgili planlamaları olduğunu göstermiştir. Geleneksel yaşta olmayan katılımcıların geleneksel yaştaki katılımcılara göre daha düzenli ve disiplinli çalıştıkları; daha fazla aile yaşamı ile eğitsel sorumlulukları arasında denge kurmak için çabaladıkları ve bilgi edinmeyi psikoloji eğitiminin olumlu yönü olarak algıladıkları sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmanın sonuçlarının psikoloji alanında çalışan uzmanlara, akademisyenlere, kariyer danışmanlarına ve ileride psikoloji eğitimi almak isteyenlere katkı sunması beklenmektedir.Article Citation Count: 0Genç Yetişkin Kadınlarda Genital Hijyen Davranışlarının Menstrual Tutum Üzerindeki Etkisinin Yapısal Eşitlik Modellemesi ile İncelenmesi(2024) Dağlar, Özge Şiir; Altıntaş, Eslem; Kaydırak, Meltem MecdiGiriş: Kadınların menstrüasyona yönelik algıları genital hijyen uygulamalarını etkileyebilmektedir. Amaç: Bu çalışmada, genç yetişkin kadınlarda genital hijyen davranışlarının menstrual tutum üzerindeki etkisinin yapısal eşitlik modellemesi ile incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Kesitsel tipte yapılan araştırma Google form aracılığı ile Mayıs - Temmuz 2022 tarihleri arasında 322 kadın ile yürütülmüştür. Verilerin toplanmasında Tanıtıcı Bilgi Formu, Genital Hijyen Davranışları Ölçeği ve Menstrüasyon Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, Independent Sample t testi, One-Way ANOVA testi, Pearson korelasyon ve lineer regresyon analizi kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan genç kadınların yaş ortalaması 21,82 ± 1,81’dir. Katılımcıların %59’u öğrencidir. Çalışmaya katılan kadınların Genital Hijyen Davranışları Ölçeği puan ortalamaları 71,07 ± 10,48, Menstrüasyon Tutum Ölçeği puan ortalamaları 107,83 ± 10,3 olarak bulunmuştur. Çalışmada genel hijyen alışkanlıkları, menstrual hijyen alışkanlıkları ve genital hijyen davranışları ile olumlu menstrüasyon tutum arasında orta de- recede güçlü ve pozitif yönlü ilişki olduğu belirlenmiştir (p < 0,05). Regresyon analizi sonucunda genital hijyen davranışlarının menstrüasyon tutumu üzerinde pozitif yönlü 0,260 birimlik bir etkiye sahip olduğu saptanmıştır (p = 0,001; Adjusted R2: 0,154). Sonuç: Genç kadınlarda doğru genital hijyen davranışlarının menstrüasyona karşı olumlu tutumun gelişmesinde etkili olduğu bulunmuştur. Kadınlarda doğru genital hijyen davranışlarının; menarş sonrası menstrüasyona karşı olumlu tutum geliştirilmesini ve genel sağlığın korunmasını olumlu yönde etki edeceği düşünülmektedir.Article Citation Count: 0Hemşirelerde İşten Ayrılma Niyeti ile Zorunlu Vatandaşlık Davranışı Arasındaki İlişki*(2024) Selçuk, Deniz; Seren, Arzu Kader HarmancıAmaç: Bu araştırmada, İstanbul’daki bir eğitim ve araştırma hastanesinde çalışan hemşireler örnekleminde işten ayrılma niyeti ile zorunlu vatandaşlık davranışı arasında ilişki olup olmadığını incelemek amaçlanmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı ve ilişki arayıcı bu araştırmanın verileri, İstanbul’da bulunan bir eğitim ve araştırma hastanesinde görev yapmakta olan 191 hemşirenin katılımı ile Aralık 2016 – Şubat 2017 tarihleri arasında toplanmıştır. Veri toplamada, kişisel bilgileri öğrenmeyi amaçlayan bir soru formunu, “İşten Ayrılma Niyeti Ölçeği”ni ve “Zorunlu Vatandaşlık Davranışı Ölçeği”ni içeren bir anket kullanılmıştır. Veriler, bilgisayar ortamında analiz edilmiştir. Tanımlayıcı istatistikler, parametrik ve parametrik olmayan karşılaştırma testleri ve Pearson korelasyon analizi yapılmıştır. Bulgular: Hemşirelerin “İşten Ayrılma Niyeti Ölçeği” ile “Zorunlu Vatandaşlık Davranışı Ölçeği” puan ortalamaları sırasıyla 2,90 (SS=1,11) ve 3,42 (SS=0,90) olarak bulunmuştur. İşten ayrılma niyetiyle zorunlu vatandaşlık davranışı arasındaki ilişkinin katsayısının r=0,315 olduğu saptanmıştır (p<0,001). Sonuç: Hemşirelerin orta düzeyin altında işten ayrılma niyetinde oldukları, orta düzeyin üstünde zorunlu vatandaşlık davranışı sergiledikleri, işten ayrılma niyetiyle zorunlu vatandaşlık davranışı arasında da olumlu yönlü, orta güçte ve çok ileri derecede anlamlı doğrusal bir ilişki olduğu belirlenmiştir.Article Citation Count: 0Hemşirelik Öğrencilerinin Sanal Kaçış Odası Uygulamasına İlişkin Görüşleri(2024) Satır, Gülsüme; Kaya, Gizem; Beji, Nezihe KızılkayaAmaç: Bu araştırma, öğrencilerin ameliyat sonrası hasta bakımı alanında yapılan sanal kaçış odası uygulamasına ilişkin görüşlerini belirlemek amacıyla gerçekleştirildi. Yöntem: Bu çalışma Şubat 2021-Mayıs 2021 tarihleri arasında İstanbul’da bulunan bir vakıf üniversitesinin Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde cerrahi hastalıklar dersini almış 3. ve 4. sınıf hemşirelik öğrencileri ile tanımlayıcı bir çalışma olarak yapıldı. Veriler Kişisel Bilgi Formu ve Ameliyat Sonrası Hasta Bakımı Formu ile toplandı. Bulgular: Çalışmaya katılan öğrencilerin yaş ortalaması 21.74±0.94’dür. Öğrencilerin %51.1’i kadın, %61.8’i 3. sınıf öğrencisidir. Öğrencilerin %100’ünün sanal kaçış oyununu beğendiği, %32.6’sının sanal kaçış oyununu eğlenceli bulup cerrahi dersi konusunda bilgi seviyesi gösterdiğini ifade etmişlerdir. Öğrenciler 5’li likert tipte olan bu formda kararsızım, katılmıyorum ve tamamen katılmıyorum maddelerini seçmemişlerdir. Sonuç: Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar hemşirelik öğrencilerinin sanal kaçış odasına ilişkin görüşlerinin olumlu olduğu bulunmuştur. Ayrıca öğrenciler sanal kaçış odası oyunu sırasında hem öğrendiklerini hem eğlendiklerini ifade etmişlerdir.Article Citation Count: 0Kentsel Gelişim Bağlamında Bir Stadyum İncelemesi: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu(2024) Çakır, Hülya SoydaşSpor yapıları kent kültürüne ev sahipliği yapmakta ve bu kültürün yeni nesillere aktarılmasında önemli rol almaktadır. Spor aracılığıyla kent içinde taraftarlık kültürünün yaygınlaştırılması, birlik ve beraberlik duygularının pekiştirilmesi sağlanabilmektedir. Kent kültürü içinde sportif amaçla yola çıkarak belli bir yerleşim yerinin o bölgede faaliyet gösteren spor kulüpleri ile anılması ve hatırlanması yaygın bir durumdur. İstanbul Anadolu Yakasının nüfus, kültürel, sosyal ve coğrafi konum açısından çok önemli bir ilçesi durumundaki Kadıköy için Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu kentin bir parçası olarak geçmişten bugüne önemini korumaktadır. Bu araştırmanın amacı tarihsel süreç içinde kent kültürü içinde yer alan Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu ve çevresinin değişimini ve kentin bir parçası haline dönüşümünü aktarmaktır. Stadın ve Kadıköy’ün kentsel gelişimi farklı tarihi haritalar üzerinden ve farklı yıllara ait bölgenin uydu fotoğrafları üzerinde yapı yoğunluklarının işaretlenmesi ile analiz edilmektedir. Tarihsel süreç içinde yapının oluşumu, günümüze kadar geçirdiği süreçler, kent yaşamındaki ve kültüründeki yeri, ulaşım koşulları, stadyum kullanım günlerinde sosyal yaşam, kentin değişimine ve biçimlenmesine paralel olarak ekonomik sosyal ve toplumsal boyutları farklı perspektiflerle ele alınmakta ve bir değerlendirme yapılmaktadır.Article Citation Count: 0Konuşma Duygu Tanıma Uygulamalarında Hiper Parametre Optimizasyonu ile Derin Öğrenme Metotlarının Geliştirilmesi(2024) Parlak, CevahirBu çalışmada derin öğrenme uygulamalarında oldukça yeni ve önemli bir aşama olan hiper parametre ayarlama metotlarının bir karşılaştırılması verilecektir. Veriseti olarak yeni duygu verisetlerinden NEMO duygusal konuşma veriseti kullanılacak olup, KerasTuner ile CNN, LSTM ve DNN modelleri Rassal arama, Hiperkomite ve Bayesçi optimizasyon metotları kullanılarak karşılaştırılacaktır. Genel olarak makine öğrenmesi ve özellikle de derin öğrenme uygulamalarında başarılı bir model üretebilmek zaman ve hesaplama gücü açısından oldukça pahalı ve zorlu bir işlem olarak araştırmacıların karşısına çıkmaktadır. Hiper parametre optimizasyonunun genel olarak iki temel aşamadan oluştuğu kabul edilebilir. Birinci aşamada öncelikle değişkenlik gösteren parametrelerin alabilecekleri değerlere dayalı bir arama uzayı belirlenir. Bu parametreler öğrenme katsayısı, nöron sayısı, katman sayısı, aktivasyon fonksiyonu ve benzeri değişkenler olabilir. İkinci aşama ise bu parametreleri kullanarak yapay zekâ modellerini oluşturur ve belirlenen bir başarı kriterine göre test eder. Optimizör bu modelleri çalıştırırken işlemi hızlandırmak için değişik algoritmalar kullanabilir. Hiper parametre optimizasyon uygulamaları bu konuda gün geçtikçe daha iyi çözümler sunmakta ve insan faktörünü kademeli olarak aradan çıkarmaktadırlar. Izgara arama mevcut bütün konfigürasyonları bütün kaynakları sonuna kadar tüketerek çalıştırırken, Rasgele arama ise mevcut kümeden tesadüfi olarak seçilen belli konfigürasyonları dener. Rassal arama her ne kadar bütün olası konfigürasyonları denemese bile genellikle Izgara aramaya yakın sonuçlar üretebilmektedir. Ardışık arama, Asenkron Ardışık arama, Populasyon-Tabanlı Eğitim, Hiperkomite ve Bayesçi yaklaşımlarda diğer hiper parametre optimizasyon metotları arasında sayılabilir. Bu çalışmada NEMO konuşma duygu veriseti 4 duygu ile CNN, LSTM ve DNN derin öğrenme sınıflandırıcılarıyla çalıştırılmış ve KerasTuner’in Rassal Arama, Bayesçi Arama ve Hiperkomite Arama metotlarıyla otomatik üretilen metotların performansları karşılaştırılmıştır. Hiper parametre optimizasyon metotlarından Bayesçi Optimizasyon metodunun diğerlerine göre daha iyi ve hızlı sonuçlar ürettiği görülmüştür.Article Citation Count: 0Perspectives of Psychologists Towards the Field of Ergonomics: A Qualitative Study(2024) Mamacı, Merve[No Abstract Available]Article Citation Count: 7Protective Effects of Petroselinum Crispum (parsley) Extract Against Methotrexate-Induced Hepatotoxicity(Istanbul University Press, 2021) Şener, Göksel; Turan, F.B.; Ozbeyli, D.; Yanardag, R.; Sacan, O.; Sener, G.; Eczacılık Meslek Bilimleri BölümüObjective: By inhibiting the synthesis of thymidine and purine, and thereby DNA synthesis, Methotrexate (MTX), suppresses the proliferation of cancer cells. It is thought that the side-effect mechanism is related to oxidant molecules derived from MTX metabolism. In this study, we examined whether the Petroselinum crispum extracts (PCr; parsley) of which the antioxidant properties have been previously shown, was protective against MTX induced liver damage. Materials and Methods: Sprague Dawley rats (female/male; 200-250 g) were used. MTX was injected intraperitoneally and PCr extract was given orally. A single dose of 20mg/kg MTX was administered to the groups that were to experience hepatotoxicity. Then, a physiological saline (MTX group) or PCr (2 g/kg, MTX + PCr group) treatment was applied for 5 days. The same treatments were applied to the other groups (control group, PCr group) for 5 days after a single dose saline injection. At the end of the study, the biochemical parameters were examined in the blood and liver tissues taken from animals sacrificed by decapitation. Results: MTX caused a significant increase in malondialdehyde and collagen levels and myeloperoxidase and caspase-3 activities, while glutathione levels were found to have decreased. PCr treatment showed protective efficacy by preventing these increases. Conclusion: It appears that the administration of PCr to MTX treated rats prevented the accumulation of lipid peroxides, inflamatory reactions and depletion of antioxidant glutathione, and thus protected liver tissues against oxidative stress. © 2021 European Journal of Biology. All rights reserved.