Garipağaoğlu Denizhan, Muazzez
Loading...
Profile URL
Name Variants
Garipağaoğlu, M.
Garipagaoglu, M.
Garipagaoglu, Muazzez
Garipagaoglu, Muazzez
Garipağaoğlu, Muazzez
Garipagaoglu, M.
Garipagaoglu, Muazzez
Garipagaoglu, Muazzez
Garipağaoğlu, Muazzez
Job Title
Profesör
Email Address
muazzez.garipagaoglu@fbu.edu.tr
Main Affiliation
Beslenme ve Diyetetik Bölümü
Beslenme ve Diyetetik Bölümü
Beslenme ve Diyetetik Bölümü
Beslenme ve Diyetetik Bölümü
Beslenme ve Diyetetik Bölümü
Status
Website
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Sustainable Development Goals
2
ZERO HUNGER

1
Research Products
3
GOOD HEALTH AND WELL-BEING

5
Research Products

Scholarly Output
18
Articles
17
Citation Count
25
Supervised Theses
0
18 results
Scholarly Output Search Results
Now showing 1 - 10 of 18
Article Bir- İki Yaş Dönemindeki Çocukların Beslenme Durumu ve Besin Çeşitliliğinin Değerlendirilmesi(2022) Güldemir, Hilal Hizli; Şimşek, Tuğçe; Garipağaoğlu, Muazzez; Beslenme ve Diyetetik BölümüBu çalışma bir-iki yaş dönemindeki çocukların beslenme durumları ile besin çeşitliliklerini değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. İstanbul ilinde 302 çocuk ile yapılan çalışmada, çocuklar ve ailelere ilişkin bilgiler yüz yüze uygulanan bir anket formu ile elde edilmiştir. Çocukların ağırlık ve boy uzunlukları ölçülmüş ve bir günlük besin tüketimleri kaydedilmiştir. Günlük alınan enerji ve besin ögeleri, besin analiz programı (BeBiS) ile belirlenmiş, elde edilen değerler Diyet Referans Alım (DRI) önerileriyle karşılaştırılmıştır. Çocukların ortalama yaşları 18.6±3.2 ay, vücut ağırlık ve boy uzunlukları sırasıyla 11.4±1.6 kg, 80.6±6.5 cm olarak saptanmıştır. Günlük enerji alımları 1000.0±304.1 kkal olan çocukların, protein, A, E, C, B2, B6 vitaminleri ile magnezyum, çinko, fosfor ve sodyumu önerilerin üstünde aldıkları görülmüştür. Günde ortalama 120ml anne sütü, 65ml formüla alan çocukların, besin gruplarından süt grubu ile ekmek-tahıl grubunun yeterli, sebze ve meyve grubunu sınırda, et grubundan kırmızı eti yetersiz tükettikleri belirlenmiştir. Besin ve besin grupları arasında günlük enerjiye en düşük katkıyı (% 4.5) sebze meyve grubunun, en yüksek katkıyı (% 39.4) süt grubunun yaptığı gözlenmiştir. Bir-iki yaş grubundaki çocukların sınırda tükettikleri sebze-meyve ile yetersiz tükettikleri kırmızı et dışında genel olarak yeterli beslendikleri ve beslenme örüntüsünde karbonhidrat oranının düşük, yağ oranının yüksek olduğu, pek çok besin ögesini de önerilerin üstünde aldıkları bulunmuştur.Article Citation - Scopus: 1Factors in Bread Preference: a Cross-Sectional Study of the Comparison of Anthropometric Measurements and Macronutrient Differences According To Bread Type Preferences(Ethiopian Public Health Association, 2022) Ilktac, H.Y.; Garipagaoglu, M.; Beslenme ve Diyetetik BölümüBackground: Bread is one of the most consumed foods by humankind throughout history. It is important to evaluate the factors affecting the food preferences of individuals and to examine the effect of frequently consumed food on anthropometric measurements and daily energy and macronutrient intake in order to improve public health and develop nutrition policies of society. Objective: The aim of the current study was two-fold: (1) to determine the factors affecting the bread type preferences of individuals (2) to compare anthropometric measurements and macronutrient differences according to bread type preferences. Methods: The study was conducted cross-sectional from January to October 2018 with randomly selected 1554 volunteer individuals aged between 18-65 years in Istanbul Province of Turkey. The data of the study were collected through a questionnaire form applied by the face-to-face interview method. Demographic information, anthropometric measurements, the most consumed bread types, and dietary records were examined in the questionnaire form. Results: It was determined that the preference for white bread was high (%66.3). White bread and whole-grain bread were consumed 159.4±94 g/day and 131.2±89.2 g/day, respectively. BMI and waist circumference were lower, while the difference was not significant. It was determined that the group who preferred whole-grain bread had fewer carbohydrates, higher fiber, higher protein, higher fat, higher saturated fat, and higher cholesterol intakes in their daily diets. Women, having high education status and old-age popularity increased the preference of whole-grain bread 1.73, 3.39, and 1.03 times compared to the preference of white bread (p<0.001). Conclusion: It has been determined that white bread is preferred more in society. Bread type preference was not associated with anthropometric measurements. It has been determined that the distribution of daily macronutrients of individuals who prefer whole-grain bread is more unbalanced. It was found that gender, educational status, and age were the factors affecting the preference of bread type © 2022, Ethiopian Journal of Health Development.All Rights Reserved.Article Citation - WoS: 1Factors in Bread Preference: a Cross-Sectional Study of the Comparison of Anthropometric Measurements and Macronutrient Differences According To Bread Type Preferences(Addis Ababa Univ, dept Community Health, 2022) Ilktac, Havvanur Yoldas; Garipagaoglu, Muazzez; Beslenme ve Diyetetik BölümüBackground: Bread is one of the most consumed foods by humankind throughout history. It is important to evaluate the factors affecting the food preferences of individuals and to examine the effect of frequently consumed food on anthropometric measurements and daily energy and macronutrient intake in order to improve public health and develop nutrition policies of society.Objective: The aim of the current study was two-fold: (1) to determine the factors affecting the bread type preferences of individuals (2) to compare anthropometric measurements and macronutrient differences according to bread type preferences.Methods: The study was conducted cross-sectional from January to October 2018 with randomly selected 1554 volunteer individuals aged between 18-65 years in Istanbul Province of Turkey. The data of the study were collected through a questionnaire form applied by the face-to-face interview method. Demographic information, anthropometric measurements, the most consumed bread types, and dietary records were examined in the questionnaire form.Results: It was determined that the preference for white bread was high (%66.3). White bread and whole-grain bread were consumed 159.4 & PLUSMN;94 g/day and 131.2 & PLUSMN;89.2 g/day, respectively. BMI and waist circumference were lower, while the difference was not significant. It was determined that the group who preferred whole-grain bread had fewer carbohydrates, higher fiber, higher protein, higher fat, higher saturated fat, and higher cholesterol intakes in their daily diets. Women, having high education status and old-age popularity increased the preference of whole-grain bread 1.73, 3.39, and 1.03 times compared to the preference of white bread (p < 0.001).Conclusion: It has been determined that white bread is preferred more in society. Bread type preference was not associated with anthropometric measurements. It has been determined that the distribution of daily macronutrients of individuals who prefer whole-grain bread is more unbalanced. It was found that gender, educational status, and age were the factors affecting the preference of bread type.Article Altı-12 Aylık Bebeklerin Anne Sütü ile Beslenme Durumlarının ve Tamamlayıcı Beslenme Uygulamalarının Değerlendirilmesi(2023) Ilktac, Havvanur Yoldas; Güldemir, Hilal Hizli; Garipağaoğlu, Muazzez; Beslenme ve Diyetetik BölümüGiriş: Yaşamın ilk yılı büyümenin en hızlı gerçekleştiği dönemdir. Anne sütü ile beslenme süresi ve tamamlayıcı beslenme uygulamaları, annelerin özelliklerine, ülkelere ve bölgelere göre farklılık gösterebilmektedir. Popülasyona özgü stratejiler geliştirmek için toplumun taranması ve değerlendirilmesi önemlidir. Amaç: Bu araştırma, 6-12 aylık bebeklerin anne sütü ile beslenme durumlarının ve tamamlayıcı beslenme uygulamalarının değerlendirilmesi amacıyla yapıldı. Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel olarak planlanan bu araştırma, araştırmayı katılmayı kabul eden 536 anne-bebek çifti ile gerçekleştirildi. Verilerin toplanmasında anne ve bebeğe ait bilgilerin yer aldığı Kişisel Bilgi Formu kullanıldı. Bulgular: Tek başına anne sütü ile beslenme süresi 4,26 ± 1,97 ay olduğu saptandı. Tamamlayıcı beslenmeye ise 22,62 ± 2,79 haftada başlandığı bulundu. Lise ve lisans-lisansüstü mezunu annelerin ilkokul mezunu annelere kıyasla istatistiksel olarak daha uzun süre tek başına anne sütü verdikleri belirlendi (p < 0,05). Annelerin %86,5’inin bebeklerine ilk tamamlayıcı besin olarak yoğurt verdikleri, ilk bir yaş içerisinde bebeklerin %42,9’unun tuz, %20 ,8’inin şeker ve %14,7’sinin ise bal tükettikleri saptandı. Sonuç: Tamamlayıcı beslenmeye 6 aydan önce başlandığı, annelerin eğitim düzeyi arttıkça sadece anne sütü verme süresinin arttığı belirlendi. Annelerin bebek beslenmesindeki eksikliklerinin önlenmesinde, anne sütü ve tamamlayıcı beslenme konusundaki eğitimlerin arttırılmasının önemli olduğu düşünüldü. Annelere verilen eğitimlerin, annenin eğitim düzeyi göz önüne alınarak bireysel, uygulamalı ve annelerin soru ve sorunlarına çözüm getirecek nitelikte yapılması önerilmektedir.Article Citation - WoS: 2Citation - Scopus: 2Vegetable and Fruit Consumption and Its Relationship With Body Mass Index in Adults: a Cross-Sectional and Seasonal Research From Turkiye(Taylor & Francis Ltd, 2023) Hizli-Guldemir, Hilal; Saleki, Neda; Sezer, Fatma Elif; Yoldas-Ilktac, Havvanur; Akman, Cansu; Ersoy, Gulgun; Garipagaoglu, Muazzez; Beslenme ve Diyetetik BölümüThis study examines the relationship between fruit and vegetable consumption and the BMI in Turkiye. In this cross-sectional study, which 6332 adults were included, fruit and vegetable consumption, and preferences were collected. The quantities of vegetables and fruits were classified based on the WHO and the national recommendations. Of the adults (33.39 +/- 12.59 years), 52.9% of men and 39.7% of women had an above-normal BMI. Based on WHO recommendations, overweight and obese people consumed less vegetables and fruits compared to their counterparts (ORs for women, overweight: 1.2, obese: 1.3; ORs for men, overweight: 1.3, obese: 1.5; 95% CI). The regression analysis revealed that the quantities of vegetable and fruit intake were higher in young individuals, men, and married people. Although the majority consume more than 400 g/day of vegetables and fruits, the intake is inadequate in people with obesity.Article Kolostrum ve Olgun Anne Sütünün Makro Besin Ögesi Bileşimini Etkileyen Maternal Faktörler(2023) Aktaç, Şule; Güldemir, Hilal Hizli; Ilktac, Havvanur Yoldas; Semerci, Seda Yilmaz; Batirel, Saime; Garipağaoğlu, Muazzez; Beslenme ve Diyetetik BölümüAmaç: Bu çalışmada, kolostrum ve olgun süt bileşimindeki farklılıkların belirlenmesi ve maternal faktörlerin anne sütü makro besin ögeleri ile ilişkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bireyler ve Yöntem: Kesitsel ve tanımlayıcı tipteki bu çalışmaya, postpartum birinci günde bebeklerini beslemeye başlamış 50 gönüllü kadın katılmıştır. Demografik özellikler, doğum şekli, gebelik başlangıcındaki vücut ağırlığı ve gebelik dönemindeki vücut ağırlık kazanımına ilişkin bilgiler anket formu ile yüz yüze elde edilmiştir. Annelerden doğum sonrası hastanede kaldıkları ilk 72 saatlik süre içerisinde kolostrum, yenidoğanın birinci ay ilk sağlık kontrolü için hastaneye geldiklerinde olgun süt örnekleri alınmıştır. Anne sütü makro besin ögesi içeriği, bir orta kızılötesi transmisyon spektrometresi ile ölçülmüştür. Bulgular: Yaş ortalamaları 28.21±5.61 yıl olan kadınların %32.0’si çalışmaktadır. Kolostrum ve olgun sütün enerji, karbonhidrat ve protein değerlerinin benzer (p>0.05), kolostrumun yağ içeriğinin, olgun süte kıyasla yüksek olduğu belirlenmiştir (p=0.045). Kolostrumun protein değeri ile gebelik sonrası beden kütle indeksi (BKİ) değeri arasında pozitif yönde ilişki (OR=1.619, p=0.039) bulunurken, maternal faktörlerin olgun sütün makro besin ögelerine etkisi bulunmamıştır (p>0.05). Sonuç: Kolostrum ile olgun sütün yağ miktarının farklı olduğu, maternal faktörlerden sadece BKİ’nin kolostrumun bileşimini etkilediği belirlenmiştir.Review Citation - WoS: 1Citation - Scopus: 1Nutrition Therapy in Pediatric Burns(Bentham Science Publ Ltd, 2021) Kunduraci, Yasemin E.; Garipagaoglu, Muazzez; Beslenme ve Diyetetik BölümüBackground: Burns are defined as injuries resulting from exposure to thermal radiation, electrical or chemical exposure of the skin or organic tissues. It has high mortality and morbidity in low and middle-income countries. Objective/Methods: The objective of this study is to evaluate the present knowledge principles of nutritional therapy for pediatric burns from the dietician's perspective, taking into account the epidemiology and physiology of the burn. The purpose of burn treatment is to provide survival and tissue repair and to increase immunity. Therefore, besides fluid electrolyte replacement and surgical interventions, nutritional therapy is quite important. Nutrition principles should aim to reduce inflammation and meet hypermetabolic needs. Results: In the clinical practice of children suffering from burns, daily energy need is calculated by adding the recommended energy expenditure to the burn percentage, but the most accurate method is the use of indirect calorimetry. Protein requirement is around 1.5-3.0 g/kg/day. Carbohydrate intake should be 55-60% of total energy intake, while lipids should be less than 30%. Vitamin supplements in the form of a multivitamin are recommended in addition to vitamin A, vitamin C, and Zinc. In cases where oral intake is insufficient, enteral nutrition should be applied as soon as possible. When enteral feeding is contraindicated, parenteral nutrition is preferred. Conclusion: Evaluating the nutritional status of children and meeting macro and micronutrient needs accelerate wound healing, shorten hospital stay, and reduce mortality.Article Altı-12 Aylık Bebeklerin Beslenme ve Büyüme-gelişme Durumlarının Değerlendirilmesi(2020) Güldemir, Hilal Hizli; Garipağaoğlu, Muazzez; Altınbaş, Zeynep; Beslenme ve Diyetetik BölümüAmaç: Çalışma 6-12 aylık bebeklerin beslenme ve büyüme durumunudeğerlendirmek amacıyla yapılmıştır.Gereç ve Yöntem: Çalışmaya İstanbul ili, Çekmeköy ilçesinde Haziran-Eylül2014 tarihleri arasında izlenen 300 anne-bebek çifti alınmıştır. Demografikveriler bir anket formu ile alınmış, bebeklerin bir günlük besin tüketimlerikaydedilmiş, ağırlık ve boy uzunlukları hemşireler tarafından ölçülmüştür.Bebeklerin ağırlık ve boy uzunlukları ise ülkemiz için geliştirilmiş büyümeeğrileri ve Z skoru ile, günlük enerji ve besin ögeleri alımları TÜBER’e göredeğerlendirilmiştir.Bulgular: Bebeklerin yüzde 45,3’ü kız ve yaş ortalaması 10,1±1,9 ay idi.Bebeklerin doğum ağırlık ve boyları ise sırasıyla 3,2±0,4 kg ve 49,8±2,4 cmiken, vücut ağırlığı, boy uzunluğu ve BKİ’leri sırasıyla: 9,3±1,5 kg, 72,4±5,9cm, 0,73±2,24 olarak saptanmıştır. Doğum ağırlığı, boy uzunluğu ve BKİ Zskoru -1, +1 SD olan bebeklerin oranları sırasıyla: %69,0, %47,4 ve %52,9iken, mevcut durumda %59,1, %44,9, %42,4 olarak bulunmuştur. Bebeklerindoğumdan sonraki süreçte vücut ağırlığı ve BKİ’lerindeki artışın istatistikselolarak anlamlı olduğu bulunmuştur (p>0,05). Tüm grupta bebeklerin%76,3’ünün anne sütüne devam ettiği belirlenmiştir. Annelerin ilk tamamlayıcı besin olarak yoğurdu (%33,1) tercih ettikleri, bunu muhallebi (%15,7)ve meyve püresinin (%13,4) izlediği gözlenmiştir. Yoğurt, sebze-meyve,yumurta, et ve tavuğun başlama zamanının sırasıyla: 24,7±4,6, 24,9±5,3,26,6±6,1, 29,6±8,3 hafta olduğu saptanmıştır. Bebeklerin günlük beslenmeleriyle enerjiyi 971±274 kcal, proteini 27,8±12,0 g, demir dışındaki tümenerji ve besin ögelerini yeterli hatta fazla aldıkları görülmüştür.Tartışma: 6-12 ay dönemindeki bebeklerin enerji dahil, pek çok besin ögesini fazla tükettikleri, doğumla karşılaştırıldığında BKİ’lerinin yüksek olduğugözlenmiştir.Sonuç: Annelerin tamamlayıcı beslenme ve büyüme gelişme konusundabilinçlendirilmesinin yararlı olacağı düşünülmüştür.Article Kurumda ve Kendi Evinde Yaşayan Bir Grup Yaşlı Bireyin Beslenme Durumlarının Değerlendirilmesi(2020) Garipağaoğlu, Muazzez; Metin, Duygu; Arıkan, Ayse; Çimen, Şeyma; Beslenme ve Diyetetik BölümüYaşlı nüfusun birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de hızla arttığı bilinmektedir. Yaşlılık döneminde, sağlığın iyileştirilmesi ve geliştirilmesinde, yaşam süresinin ve kalitesinin artırılmasında yeterli ve dengeli beslenme ayrı bir öneme sahiptir. Bu çalışma, İstanbul İli’nde kurumda ve kendi evinde yaşayan 65 yaş ve üzeri bireylerin beslenme durumlarının değerlendirilmesi amacıyla yapılmıştır. 1 Ağustos-30 Ekim 2019 tarihleri arasında gerçekleştirilen çalışmaya, kendi evinde yaşayan 100 (55 kadın, 45 erkek) ve farklı özel kurumlarda yaşayan 95 (48 kadın, 47 erkek) olmak üzere toplam 195 birey dahil edilmiştir. Bireylerin demografik özellikleri, beslenme durumları, antropometrik ölçümleri, 24 saatlik geriye dönük besin tüketimleri kaydedilmiş, malnütrisyon durumlarını belirlemek için Mini Nütrisyonel Değerlendirme (MNA) testi uygulanmıştır. Verilerin istatistiksel olarak değerlendirilmesinde SPSS 18.0 programı kullanılmıştır. Evde ve kurumda yaşayan bireylerin yaş ortalamaları sırasıyla: 71,8 ± 5,8 yıl ve 73,8 ± 6,2 yıl olarak bulunmuştur. BKİ ortalaması evde yaşayanlarda 27,1 ± 4,2 kg/m2 ve kurumda yaşayanlarda 25,1 ±3,6 kg/m2 olarak saptanmış, evde yaşayan bireylerin %68’inin, kurumda yaşayanların %46,4’ünün kilolu veya obez oldukları belirlenmiştir (p<0,05). Bireylerin ortalama enerji alımları, evde ve kurumda yaşayanlarda sırasıyla: 1641,7 ± 282,4 ve 1491,1 ± 235,6 kalori olarak bulunmuştur (p˂0,05). MNA sonuçlarına göre evde yaşayan bireylerin %25’inde, kurumda yaşayanların %52,6’sında malnütrisyon riski ve/veya malnütrisyon görülmüştür. Sonuç olarak, evde yaşayan yaşlı bireylerin beslenme durumlarının kurumda yaşayan bireylerden daha iyi olduğu saptanmıştır. Yaşam kalitelerinin iyileştirilmesi, sağlık harcamalarının azaltılması için yaşlı bireylerin düzenli aralıklarla takiplerinin yapılması, beslenme durumlarının değerlendirilmesi önemlidir.Article Citation - WoS: 2Obesity Risk Factors in Turkish Preschool Children: a Cross-Sectional Study(Cukurova Univ, Fac Medicine, 2022) Ozkaya, Sebnem Ozgen; Ozkaya, Volkan; Garipagaoglu, Muazzez; Beslenme ve Diyetetik BölümüPurpose: The present study aims to identify the potential risk factors - pre and post-pregnancy, children's, parental, and environmental factors - concerning obesity in Turkish preschool children.Materials and Methods: The cross-sectional study was conducted with 538 children aged 3-5 and their mothers in 25 private and public kindergartens using a face-to-face survey. Demographic, anthropometric, nutrition, sleep, and physical activity information during pregnancy, infancy, and preschool periods were evaluated. Two-day food records and anthropometric measurements of the children were collected.Results: The prevalence of overweight and obesity in preschool children was found to be 27.0%. Among the 28 potential risk factors examined, pre-pregnancy obesity (odds ratios (OR):1.108, confidence interval (CI): 1.042-1.179), post-pregnancy obesity (OR:4.350, CI: 2.053-9.217), caffeine intake >200 mg/day during pregnancy (OR:1.588, CI:1.031-2.446), father with obesity (OR: 1.089, CI: 1.027-1.155), enrolling a private rather than a public kindergarten (OR: 2.093, CI:1.298-3.376), fast eating (OR:3.355, CI: 1.175-9.583 min), short lunch duration (OR:0.966, CI:0.934-0.998), daily sleep of <10 hours (OR:2.522, 1.439-4.421), and finally screen time of >2 hours/day (OR:1.560, CI:1.012-2.405) were found to be significantly correlated with obesity in preschool children.Conclusion: Parental obesity, caffeine intake during pregnancy, eating speed, daily sleep, and screen time were determined as obesity risk factors in Turkish preschool children. Identifying maternal and child risk factors in early childhood, regulating lifestyle and obesogenic environment can be protective against obesity.
