Browsing by Author "Aytaç, Sevinç Serpil"
Now showing 1 - 13 of 13
- Results Per Page
- Sort Options
Article Çalışanların Pozitif Psikolojik Sermaye Düzeyleri ve İş Yükü Algılarının Rol Ötesi Davranışlar Üzerindeki Etkisinin İncelenmesi(2022) Tüfekçi, Ülviye; Aytaç, Sevinç SerpilPozitif psikolojinin gelişimiyle beraber örgüt boyutunda pozitif örgütsel davranışın çalışan davranışlarının incelenmesinde önemli olacağı düşünülmeye başlanmıştır. Diğer taraftan, çalışma ortamında birçok davranışın belirleyicisi olarak görülen iş yükü algısının da çalışan davranışlarına etkisinin incelenmesi önemli görülmektedir. Bu bilgiler ışığında, bu çalışmanın amacı, çalışan bireylerin pozitif psikolojik sermayelerinin ve iş yükü algılarının rol ötesi davranışlar bağlamında değerlendirilen örgütsel vatandaşlık davranışları ve üretkenlik karşıtı iş davranışları üzerindeki etkilerinin incelenmesidir. Çalışmanın bulgularına göre pozitif psikolojik sermaye ve örgütsel vatandaşlık davranışları arasında pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki, üretkenlik karşıtı iş davranışları arasında ise negatif yönlü ve anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Gerçekleştirilen yapısal eşitlik modeli bulgularına göre ise pozitif psikolojik sermaye değişkeninin katılımcıların örgütsel vatandaşlık davranışları üzerinde pozitif yönlü; üretkenlik karşıtı iş davranışları üzerinde ise negatif yönlü etkisinin bulunduğu görülmüştür. Diğer taraftan, araştırma sonuçlarına göre iş yükü algısının örgütsel vatandaşlık davranışları üzerinde negatif yönlü; üretkenlik karşıtı iş davranışları üzerinde ise pozitif yönlü etkisinin bulunduğu görülmüştür.Article Covi̇d-19, Hasta Bi̇na Sendromu Ve Stres(2021) Akalp, Hüsre Gizem; Aytaç, Sevinç Serpil; Başol, OğuzBir binada yaşayanların ya da çalışanların beklenenden daha sık karşılaştığı, bina ile ilişkili olarak görülen solunum sistemi şikayetleri, halsizlik, baş ağrısı ve konsantrasyon bozukluğu, cilt hastalığı gibi kişide rahatsızlık veren bir dizi ortak belirti olarak ifade edilen hasta bina sendromu, günümüzde hemen her kapalı alanda kendini göstermektedir. Hasta bina sendromu semptomlarının ortaya çıkması, ergonomik risk faktörlerinin yanı sıra, anksiyete ve stres gibi psiko-sosyal risk faktörlerine de neden olmaktadır. Bu çalışmanın amacı, hasta bina sendromu semptomları ile stres ilişkisini ortaya koymak ve COVİD-19 pandemisi nedeniyle uzun süre kapalı alanlarda kalanlarda görülebilecek semptomlara dikkat çekmektir. Bu çalışmada, COVİD-19 pandemisi nedeniyle Dünya Sağlık Örgütünün “evde kal” sloganıyla başlattığı genel karantina ilanı ile kapalı alanlarda uzun süre yaşayanlarda ortaya çıkabilecek bu semptomların, tüm bireyleri etkileyen küresel korku ve endişenin yanı sıra stresi daha da arttıracağının önemi de vurgulanmaya çalışılmıştır. 259 AVM mağaza çalışanı ile gerçekleştirilen araştırma sonuçları; çalışanlarda boğaz kuruluğu, burun akıntısı, nefes darlığı ve genel kas-eklem ağrısı semptomlarının görüldüğü, bunun da Covid-19 belirtilerine benzer göstergeler olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca alışveriş merkezlerinde görülen hasta bina sendromu belirtilerinin çalışanların stres seviyelerini yükselttiği tespit edilmiştir (F: 55.769, p: 0.00).Article İş Yükü ile Örgütsel Çatışma Arasındaki İlişkide İş Yeri Nezaketsizliğinin Aracı Rolü(2023) Tüfekçi, Ülviye; Başol, Oğuz; Aytaç, Sevinç SerpilÖrgütlerde çalışma ortamının kalitesi şüphesiz çalışanlar, yöneticiler ve işverenler için çok önemli- dir. Bu bağlamda örgüt içinde kişiler arasındaki çatışmaların mümkün olduğunca ortaya çıkmadan önlenmesi veya olumlu sonuçlar doğuracak şekilde yönetilmesi arzu edilir. Bunun için çatışmalara yol açan faktörleri bilmek ve anlamak önemlidir. Çalışanların iş yükü düzeylerinin gereken düzeyde belirlenmemesinin örgüt ortamında çatışma dahil pek çok istenmeyen tutum ve davranışa neden olacağı tahmin edilebilir. Ayrıca, işyerinde nezaketsizliğin çalışma ortamını olumsuz etkileyebile- cek ve insanlar arasında çatışmayı tetikleyebilecek bazı sonuçları olabilir. Bu çalışmada işyerindeki kişiler arası çatışma üzerindeki etkisini belirlemek amacıyla algılanan iş yükü ele alınmış ve bu etkide nezaketsizliğin işyerindeki aracı rolü incelenmiştir. Bir işletmede çalışan beyaz yakalı işgücü üzerinde yapılan araştırma kapsamında SmartPLS 3 programı ile yapılan analiz sonucunda, algıla- nan iş yükü ile kişilerarası çatışma arasındaki ilişkide nezaketsizliğin tam aracı rolü olduğu tespit edilmiştir (t: 5.67⟶t: 1.43).Article İşe İlişkin Duygular, İş Stresi ve Tükenmişliğin İşten Ayrılma Niyeti Üzerindeki Etkisi: Hemşireler Üzerinde Bir Araştırma(2021) Şanlı, Yasemin; Aydın, Gülşen Çetin; Aytaç, Sevinç SerpilGünümüz iş yaşamında, çalışanların yaptıkları işlerine ilişkin pozitif ya da negatif duygularının kişilerin iş hayatı, hatta özel yaşamları üzerindeki etkisi giderek önem kazanmaya başlamıştır. Bu çalışmada amaç; son günlerde tüm dünyayı etkileyen Covid-19 salgınında önemi daha da ön plana çıkan meslek elemanlarından olan ve birçok risk ile karşı karşıya kalarak yoğun iş yükü altında görev yapan sağlık görevlilerinden hemşirelerin, yaptıkları işe ilişkin duygular, iş stresi ve tükenmişliklerinin, işten ayrılma niyetleri üzerindeki etkisini incelemektir. Bir modele dayalı olarak geliştirilen hipotezler çerçevesinde, Karaman Devlet Hastanesi’nde görev yapan hemşirelerden 263 kişilik bir örneklemden elde edilen verilerin regresyon analizi ile değerlendirilmesi sonucunda işten ayrılma niyetini, stres, tükenmişlik ve işe ilişkin duyguların anlamı bir şekilde yordadığı (R2=0,18), ve tüm değişkenler bir arada %26 sını açıkladığı (R2=O,26) görülmüştür. İşe ilişkin negatif duygusal iyilik halinin, stres (r= 0,523, p <0,01), işten ayrılma niyeti (r= 0,404, p < 0,01) ve tükenmişlik (r= 0,604, p < 0.01) değişkenleri ile pozitif yönde ve anlamlı ilişkiler sergilediği belirlenmiştir. Benzer şekilde işe ilişkin pozitif duyguların ise, işten ayrılma niyeti (r= -0,332, p <0,01), stres (r= -0,270, p < 0,01) ve tükenmişlik değişkenleri ile (r= -0,197, p < 0,01) negatif ilişki içinde olduğu görülmüştür.Article Citation - WoS: 0Measurement of Perceived Psychological Safety: Integration, Review and Evidences for the Scale in the Context of Turkiye(Istanbul Univ, Methodology & Sociology Research Center, 2022) Aytaç, Sevinç Serpil; Isiacik, Serin; Aytac, Serpil; Psikoloji BölümüPsychological safety can predict many positive individual and organizational outcomes at work, and previous research addressed how psychological safety contributes to positive work attitudes and behaviors. In Turkey, there is quite an amount of research showing the contributing role of psychological safety perception on employees' positive performance behaviors and organizational effectiveness and innovativeness. However, previous research in Turkey does not adequately show the reliability and validity of the psychological safety scale, which was developed by Edmondson (1999). Based on the suggested requirement this study aimed to investigate the psychological safety perceptions of individuals who work in various sectors in Turkey. The adapted version of the psychological safety scale was used to gain evidence for the reliability and validity of the instrument in Turkey. In total, 585 individuals working in various industries and from various occupational groups participated in the research. Both exploratory factor analysis and the confirmatory factor analysis showed that Turkish adapted version of the psychological safety scale was valid and reliable.Article Moda Sektörü ve Yapay Zekâ Uygulamaları(2024) Kaya, Özlem; Aytaç, Sevinç SerpilYapay zekâ, uzun süredir moda sektörünün farklı aşamalarında kullanılan teknolojilerden biridir. Son dönemlerde özellikle ChatGPT ve Midjourney gibi yeni yapay zekâ araçlarının ortaya çıkmasıyla moda sektörü, bu uygulamaların merkezlerinden biri haline gelmeye başlamıştır. Sektörün yapay zekâ uygulamalarını kullanma noktasındaki tablosu modanın gündeminde olan yapay zekanın belki de modanın bile geleceğini çizecek teknoloji olabileceği konusundaki fikirleri güçlendirmiştir. Yapay zekâ teknolojileri moda sektöründe farklı alanlarda kullanılabilmektedir. Moda tasarımında süreç ve yöntemlerinde fayda sağlayan yapay zekâ teknolojileri, tasarım süreci, talep tahmini, seçim ve iletişim gibi alanlarda daha yoğun olarak kullanılmaktadır. Sektöre sunduğu avantajlar ile son dönemlerin en sık tartışılan konularından biri olan yapay zekâ uygulamaları günümüzün en önemli konularından biri olmayı başarmıştır. Bu bağlamda bu makalede özellikle sektörde kullanılan yapay zekâ uygulamalarına yer verilmiş ve ChatGPT ile örnek model analizleri yapılmıştır. Bu kapsamda çalışma ile yapay zekâ uygulamalarının moda sektöründeki durumunun ortaya konması amaçlanmış ve bazı örnekler sunularak sektöre sunduğu avantajlar üzerinde durulmuştur.Article Pandemi Dönemi İş Güvenliği Algısı Ölçeğinin Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması(2022) Başol, Oğuz; Akalp, Hüsre Gizem; Aytaç, Sevinç SerpilTüm ülkelerde çalışanların sağlık ve güvenliğini sağlamak, küresel ölçekte işletmeler için önemli bir sorun alanı olarak tüm varlığını sürdürmektedir. Nitekim 2019 Aralık ayından beri devam eden ve çalışma koşullarının değişmesine yol açan COVID-19 pandemisi de çalışanların sağlık ve güvenliğinin korunmasını önemli hale getirmiştir. Bu çalışmanın amacı, pandemi dönemi iş güvenliği algısı ölçeğinin geçerlik ve güvenirlik çalışmasının yapılmasıdır. Araştırmaya 681 çalışan katılmıştır. Araştırma verilerinin analizinde SPSS 22 ve LISREL 8.71 programları kullanılmıştır. Yapılan analiz sonucunda, ölçekte bulunan maddelerin faktör yüklerinin 0,778 ile 0,908 arasında değiştiği ve açıklanan toplam varyansın %84,14 olduğu görülmüştür. Yapılan doğrulayıcı faktör analizi sonuçlarına göre ölçek; (Ki-kare/sd: 4,72; RMSEA: 0.074; NFI: 0.99; NNFI: 0.99; CFI: 0.99; GFI: 0.96 ve AGFI: 0.93) 10 madde ve 2 faktörden oluşmaktadır. Ölçeğin içsel tutarlığı 0,956 olarak hesaplanmış ve madde-toplam korelasyonlarının 0,675 ile 0,879 arasında değiştiği tespit edilmiştir. Elde edilen bulgular, pandemi dönemi iş güvenliği algısı ölçeğinin geçerli ve güvenilir bir ölçüm aracı olduğunu göstermektedir.Article Citation - WoS: 0Perception of Quality of Work Life in Employees in the Covid-19 Pandemic(Lahore Medical & dental Coll, 2022) Aytaç, Sevinç Serpil; Kaya, Ozlem; Psikoloji BölümüAim: In this study, it was aimed to investigate the impact of the COVID-19 pandemic on the quality of working life. Methods: Within the scope of the study, questionnaire was applied to 510 people working in the public and private sectors in Turkey. The survey form consists of sections on employee's demographic information, and quality of working life scale. The research was conducted through an online survey between April 2020 and July 2020 and delivered to a wide audience through the researchers' social networks. This data, collected by convenience sampling method. Descriptive statistics and t-test were used to analyze the study data. Results: It was found that there was a statistically significant difference between the participants' way of working at home or remotely during the pandemic period (t = 3.625, p-value = 0.000) and their gender and the mean total score of QWL (t =-3.005, p-value = 0.003). Conclusion: The study results show that the COVID 19 pandemic has negative effects on the quality of working life. In addition, both public and private sector employees have experienced serious changes in their working life in this process, and in this case, it is seen that their working life quality is adversely affected.Article Citation - WoS: 3The Prevalence of Violence Against Healthcare Workers in Turkey and Employee Job Satisfaction(Lahore Medical & dental Coll, 2021) Aytaç, Sevinç Serpil; Aytac, Sevinc Serpil; Psikoloji BölümüAim: To reveal the different dimensions of workplace violence that healthcare workers are exposed to, and to evaluate the impact of exposure to violence on the job satisfaction of healthcare workers. Methods: The study sample comprises 169 people working in different positions in the hospital (doctor, nurse, secretary, assistant staff, etc.). The Workplace Violence Questionnaire and Job Satisfaction Scale were used to collect the study data. The questionnaire forms were distributed in closed envelopes according to the random sampling method, and were filled out by the volunteer participants themselves. Descriptive statistics and t-test were used to analyze the study data. Results: The results of the study show that more than half of the hospital staff (57.5%) had been exposed to violence in the last year; 54.8% of participants were exposed to verbal violence, 26% were exposed to physical violence, and 5.4% were exposed to sexual harassment. In addition, it was found that the job satisfaction levels of those individuals who were exposed to violence (16.71) were lower than the job satisfaction level of those who were not exposed to violence (18.59) (t = -2.793, p-value = 0.006). Conclusion: The study results show that healthcare workers are at serious risk of violence in the workplace. In addition, it is observed that exposure to violence negatively affects job satisfaction, which is important in regarding workplace attitude.Article Citation - WoS: 2The Psycho-Social Effect of The Earthquake on Women in The Eartquake, One of The Disadvantaged Groups: a Qualitative Research(Mehmet Akif Ersoy Univ, 2023) Aytaç, Sevinç Serpil; Aytac, Serpil; Psikoloji BölümüDisasters are natural events that vary in severity and impact depending on the location. Disasters damage buildings, products, crops, the environment, people, animals, in short, everything animate and inanimate, and cause living beings to lose their lives regardless of time and place. Individuals are psychologically affected negatively by disasters such as earthquakes. The aim of this study is to evaluate the psycho-social impact of the earthquake that occurred in Kahramanmaras in southeast Turkey on February 6, 2023, on women, one of the disadvantaged groups, in Turkey. As a result of the research, it was understood that the last earthquake disaster in Turkey had a significant impact on women, and how important psychological resilience is in being prepared for disasters. According to the results of the research, it was seen that women had difficulties in coping with the problems they faced during and after the earthquake, they faced stress/depression/anxiety, burnout and the regional conditions had a significant impact on this process. In this direction, it was observed that the earthquake negatively affected the women participating in the research, causing their psychological health disorders and causing depression symptoms.Article Citation - WoS: 0Stress and Quality of Life: the Mediating Role of Happiness(Istanbul Univ, Methodology & Sociology Research Center, 2024) Aytaç, Sevinç Serpil; Bayram-Arli, Nuran; Dev, Mine Aydemir; Psikoloji BölümüThe aim of the study is to test the mediating role of happiness in the relationship between stress and quality of life. The study uses the Turkish version of the World Health Organization's (WHO) brief Quality of Life (WHOQOL-BREF) Scale to measure quality of life. The WHOQOL-BREF Scale has four main domains: physical, psychological, social relations, and environmental. In addition, the study uses the Turkish version of the Oxford Happiness Questionnaire to measure individuals' happiness levels and the stress sub -scale from the Turkish adaptation of the Depression, Anxiety, and Stress Scale (DASS-42) to measure stress levels. A total of 216 people aged 18 or older participated in the study. Model 4 in Process Macro was used to test the hypotheses related to the research model. The highest relationship between domain values was obtained between the psychological and physical domains. According to the mediation analysis findings, happiness mediates the relationship between stress and all domains of quality of life. These results emphasize the importance of happiness in individuals' lives. The study has concluded stress to have an indirect and large effect size on all domains of quality of life and found the highest indirect effect size of stress to be on the psychological domain. Based on the results, paying special attention to happiness levels is suggested in order to improve quality of life, the ability to cope effectively with stress and tension, and to empower oneself.Article Citation - WoS: 1Workplace Violence Against Police Officers and the Effect of Workplace Violence on Mental Health(Lahore Medical Research Center Llp, 2021) Aytaç, Sevinç Serpil; Aytac, Sevinc Serpil; Psikoloji BölümüAim: The aim of the research is to reveal the prevalence of violence against police officers and to examine the effect of being subjected to violence on their mental health. Methods: The sample of the research consists of 339 police officers working in different duty areas. Questionnaire technique was used to collect data in the study. The questionnaire form consists of two parts. In the first part of the questionnaire, there are questions to determine the demographic characteristics of the participants (age, gender, marital status, education level, working year, etc.). In the second part of the questionnaire, there are questions to measure workplace violence and the Depression-Anxiety-Stress Scale. SPSS 23.0 package program was used in the analysis of the research data. Frequency distribution, descriptive statistics and t-test were used in the analysis of the data. Results: In the current study, it has been determined that 39.2% of police officers have been exposed to at least one type of workplace violence in the last 1 year. It was observed that the most common type of violence was verbal violence (28.9%). The results show that exposure to workplace violence negatively affects the stress and depression levels of police officers. Conclusion: Research results show that workplace violence is an important risk factor for police officers. Being exposed to violence also negatively affects the mental health of police officers. These results show the importance of implementing policies to prevent violence against police officers.Article Zihinsel İş Yükü, İş Tatmini, Ücret Tatmini ve İşten Ayrılma Niyeti Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi(2022) Özkılıçcı, Gökçe; Aytaç, Sevinç SerpilBeyaz yakalı çalışanlarda işten ayrılma niyetini oluşturan sebepleri incelemek organizasyonların nitelikli iş gücünü kaybetmemeleri açısından oldukça önemlidir. Alanyazında bu sebepleri ortaya koymaya çalışan araştırmalara rastlanmakla birlikte zihinsel iş yükünün söz konusu çalışmalarda incelenmediği dikkati çekmektedir. Buradan hareketle gerçekleştirilen bu araştırmanın amacı, beyaz yakalı çalışanların zihinsel iş yükü, iş tatmini ve ücret tatmini düzeyleri ile işten ayrılma niyetleri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırmanın örneklemi, çeşitli sektörlerde ve iş alanlarında çalışan 299 beyaz yakalı çalışandır. Değişkenler arasındaki ilişkiyi incelemek için yapılan korelasyon analizi sonuçlarına göre, işten ayrılma niyeti ile iş tatmini ve ücret tatmini arasında negatif, zihinsel iş yükü ile pozitif yönde anlamlı ilişkiler bulunmuştur. Ayrıca değişkenlerin cinsiyete göre farklılığı sadece ücret tatmininde anlamlı çıkmış olup, çalışılan sektöre göre farklılık incelendiğinde zihinsel iş yükü hariç diğer tüm değişkenlerde anlamlı bir farklılık gösterdiği görülmüştür. Değişkenlerin işten ayrılma niyetini açıklama düzeyini belirlemek için yapılan aşamalı regresyon (stepwise) analizinin sonuçları, iş ve ücret tatmininin, zihinsel iş yüküyle birlikte işten ayrılma niyetini açıkladığını göstermektedir.