FBU GCRIS Standard Database
The scientific memory of Fenerbahçe University. Publications, projects, and researchers—all in one place. The heart of open science beats here. 'Open Science. Visible Impact.'

Recent Submitted Publications
Toothpastes with Different Detergent Contents Affect Morphogenesis and Redox System Parameters in Zebrafish Embryos
(Wiley, 2024) Karagoz, A.; Beler, M.; Unal, I.; Cansiz, D.; Emekli-Alturfan, E.
Shirley Jackson’ın “The Lottery” Öyküsünde Kötülüğün Sıradanlığı ve Araçsal Akıl
(2025) Uyurkulak, Serhat
Bu makale, Hannah Arendt ve Max Horkheimer’ın kuramsal çerçevelerini kullanarak Shirley Jackson’ın “The Lottery” başlıklı kısa öyküsünün ayrıntılı bir yorumunu sunmaktadır. Öykünün okuyucuda yarattığı dehşeti insan doğasındaki zalimliğe ya da kör gelenekçiliğe bağlayan nispeten basitleştirici açıklamaların aksine bu çalışma, öyküdeki toplu öldürme ritüelinin bürokratik ve gayrişahsi şekilde gerçekleştirilmesiyle ortaya çıkan kötülüğün sıradanlığı ve araçsal akıl kavramları üzerinden bir metin çözümlemesi sunmaktadır. Bu incelemede, “The Lottery” öyküsündeki köylülerin eylemlerinin içsel bir kötülükten değil aklın araçsallaştırılmasından ve siyasal gücün bürokratikleşmesinden kaynaklandığı savunulmaktadır. Bu durum, Arendt’in tezine uygun olarak, sıradan bireylerin eleştirel bir akıl yürütmeksiniz tamamen “düşüncesiz” bir şekilde hareket ettiklerinde vahşet dolu eylemleri hayata geçirebildiklerini göstermektedir. Ayrıca, köylülerin geleneğe bağlılığı geçmişe yönelik aşırı bir saygıdan değil onu yönetici bir otorite olarak kabul etmelerinden ileri gelmektedir. Bu durumda asıl fetişleştirilen, Horkheimer’ın araçsal akıl kavramını örnekleyen bir biçimde insanların geleneğe sadakatle uymalarını sağlayan verimlilik veya etkililik prosedürü olmaktadır. Bu açıdan Jackson’ın kısa öyküsü, özellikle II. Dünya Savaşı sonrası bağlamda, herhangi bir şekilde sınırlandırılmamış araçsal aklın modern toplumda taşıdığı tehlikeler hakkında çarpıcı bir uyarı niteliği taşımaktadır.
Finansal Stres Düzeyi ve Algılanan Yönetici Desteğinin İşten Ayrılma Niyeti Üzerindeki Etkilerinin İncelenmesi
(2025) Özkılıçcı, Gökçe
Günümüz dünyasında stres kaynaklarının sayısı oldukça fazladır. İnsanların en temel stres kaynaklarından biri de finansal stres düzeyidir. Özel yaşamın yanı sıra iş yaşamına olan etkileri de göz önüne alındığında finansal stres ile ilgili yapılan çalışmaların sınırlı olduğu dikkati çekmektedir. Finansal stresin iş yaşamına olan etkilerini araştırmak gerek çalışanların iş yerinde kurduğu ilişkiler bakımından gerekse işten ayrılma niyetlerine olan etkisi açısından önem teşkil etmektedir. Bu amaçla çalışmada, finansal stresin ve algılanan yönetici desteğinin işten ayrılma niyeti ile olan ilişkilerini belirlemek ve aracılık model testi gerçekleştirmek hedeflenmiştir. Türkiye’de özel sektörde aktif olarak çalışan toplam 390 katılımcıdan kolayda örnekleme yöntemiyle ve çevrim içi olarak veri toplanmıştır. Yapılan analizler sonucunda, işten ayrılma niyeti ile finansal stres arasında pozitif; algılanan yönetici desteği ile negatif yönde ilişkiler bulunduğu belirlenmiştir. Ayrıca, finansal stresin işten ayrılma niyeti üzerinde algılanan yönetici desteğinin kısmi aracılık rolünün bulunduğu saptanmıştır. Çalışmanın, çalışanların finansal stres düzeylerinin örgütsel davranışa olan yansımalarını ele alması bakımından katkı sunması beklenmektedir.
Artificial Neural Networks in Drug Addiction Diagnosis
(2025) Karaman, Engin
This study aims to find a simple mechanism to help researchers and families identify addicts. In this paper, the Artificial Neural Network (ANN) method has been examined to determine whether a person is an addict. In this study, the dataset obtained from students from different countries and published as open source by Atif Masih was used. This dataset contains 50343 samples with 11 features. The study involved testing and comparing multiple neural network architectures based on their average classification accuracy. When the correlation matrix is examined, it is seen that the relationships between the variables are almost negligible. This can be attributed to the fact that the variables are categorical. Each architecture was trained using 10 different seed numbers, and the mean accuracy was calculated accordingly. The experiment results have obtained 75.53% classification accuracy for correct diagnosis in our system. Our model could significantly expedite the diagnosis and treatment of addiction, providing a valuable tool for families, physicians, and investigators. The paper proposes a Decision Support System (DSS) for diagnosing addiction, leveraging one of the most widely-used machine learning techniques: Artificial Neural Networks (ANN).
Kronik Migren Tanılı Bireylerde Fiziksel Aktivite Düzeyi, Ağrı Özellikleri, Katastrofizasyonu, Santral Sensitizasyon ve Fonksiyonel Durum Parametrelerinin Araştırılması-Kesitsel Çalışma
(2025) Celenay, Seyda Toprak; Düşgün, Elif Sena; Aydın, Meliha; Baran, Selin
Amaç: Bu çalışmanın amacı, kronik migren tanılı bireylerde fiziksel aktivite (FA) düzeyi ile ağrı özellikleri ve katastrofizasyonu, santral sensitizasyon ve fonksiyonel durum arasındaki ilişkiyi incelemekti. Yöntem: Çalışmaya kronik migren tanısı alan 116 birey [yaş: 33,00 (19,00-55,00) yıl] dahil edildi. Fiziksel ve sosyodemografik özellikler, migren ile ilgili klinik bilgiler kaydedildi. Ağrı özellikleri kapsamında ağrı şiddeti ve ağrı süresi kaydedildi. FA düzeyi “Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi-Kısa Formu” ile, ağrı katastrofizasyonu “Ağrıyı Felaketleştirme Ölçeği” ile, santral sensitizasyon “Santral Sensitizasyon Ölçeği” ile, ve fonksiyonel durum “Migrene Bağlı Dizabilite Değerlendirme Ölçeği” ile değerlendirildi. Bulgular: Bireylerin %30,20’sinin (n=35) inaktif, %47,40’ının (n=55) minimal aktif ve 22,40’ının (n=26) aktif olduğu görüldü. FA düzeyi ile ağrı şiddeti (r=-0,245, p=0,008), ağrı süresi (r=-0,208, p=0,025) ve ağrı katastrofizasyonu (r=-0,190, p=0,041) arasında negatif yönde zayıf bir ilişki bulunurken, FA düzeyi ile santral sensitizasyon (r=-0,198, p=0,033) arasında çok zayıf bir ilişki bulundu. FA düzeyi ile fonksiyonel durum arasında ilişki olmadığı saptandı (p>0,05). Sonuç: Çalışmanın sonucunda kronik migren tanılı bireylerin FA düzeyi arttıkça ağrı şiddeti, süresi, katastrofizasyonu ve santral sensitizasyonun azaldığı görüldü. Ayrıca FA düzeyi ile fonksiyonel durum arasında ilişki olmadığı bulundu. Düzenli FA’nın faydaları göz önünde bulundurulduğunda kliniklerde bu bireylere özgü FA programlarının oluşturulması teşvik edilmelidir.